HERŞEY NİÇİN KUSURSUZ?

Niçin her şey mükemmel kainatta?
Niçin yaratılanda bir kusur görülmez?
Bir yunusun,bir balinanın yüzüşüne niçin erişilemez?Niçin onlar kadar
mükemmel işlemez en modern radarlar,sonarlar?
Niçin bir kuş gibi uçamaz uçaklar?Yüz binlerce kuş türünden
hiçbirinin mükemmelliğine niçin erişemez hiçbir teknoloji harikası?
Arının peteğinden daha bir mükemmelliği niçin keşfedemez insanlar?
Arının ,karıncanın toplum düzenindeki kusursuzluk,niçin erişilmez bir
hayal olarak kalır insanlık için?
Niçin göz gibi bakamaz en gelişmiş kameralar? Balın benzeri niçin
yapılmaz?Süt niçin taklit
edilmez?
Niçin bir ağacın kökleri gibi çalışamaz hidroforlar? Niçin bir küçük
yaprak gibi , gün ışığından şeker yapamaz koca fabrikalar?
Niçin bir ormanın temizliğine erişemez en modern şehirler?
Her şey öyle mükemmel ki kainatta, "Gel , beni taklit et" diye meydan
okur insanlığa.
Medeniyet, o örneklere bakarak ilerler.
Fakat erişemez o mükemmelliğe.
Hiçbir zaman erişemeyeceğini de bilir.
Çünkü kainatta deneme-yanılma yoktur, ara merhaleler yoktur.
Yarattığını en güzel şekilde yaratanın eserleri vardır sadece.
Her şey O’nun kudretiyle var olur, O’nun san’atını sergiler ve O’nun
adıyla işler.
Onun için onlara erişilemez.
Onun için , insan medeniyeti, bütün ihtişamıyla yenik düşer bir minik
sineğin karşısında.


ÜMİT ŞİMŞEK
Zafer Dergisi Mart 1997 Sayı:243

Hazirlayan: Muhammed Faruk