Kutlu Safaklarin

Nagmesi

Sevdalarin en doruk noktasina ulastigi, sürekli bir onurun deprestigi, bütün imkansizliklara, bütün olumsuzluklara ragmen, O’nun adina, yalnizca O’nun sevdasi için yasamanin kutsandigi asirlardan, umuda sevdalarla...

Anlatmayacagim sizlere dersten atilmalari, ikna odalarina çekilmeleri, bahçeye bile alinmamalari... Uykusuz geceleri, gözyaslariyla islanan yastiklari, sürekli soguk duvarlara bakan gözleri, acilari gözyaslarinin terkibinde saklayan bakislari anlatmayacagim sizlere...

Çaresiz kalmalarin ne kadar aci oldugunu, sehrin yabancilasmasinin, insanlarin yabancilasmasinin ne kadar aci oldugunu, inandigi için insanlarin haklarinin ellerinden alinmasinin ne kadar aci oldugunu anlatmayacagim sizlere...

Çaresiz kalmalarin ne kadar aci oldugunu, sehrin yabancilasmasinin, insanlarin yabancilasmasinin ne kadar aci oldugunu, inandigi için insanlarin haklarinin ellerinden alinmasinin ne kadar aci oldugunu anlatmayacagim sizlere...

Hasrete, vuslata iliskin; gözden geçirilmis, sevdaya düsülmüs notlardir anlatacaklarim.

Adamanin adinin ahmaklik sayildigi bu igrenç çaga anlatmak istiyorum, sevdanin bir adininda yalnizlik olmadigini. O’nun olmadigi yerde insanlarin arasinda bile yalniz kalindigini, O varsa yalnizligin olmadigini haykirmak istiyorum. O yoksa neden ben varim, O varsa neden problemliyiz?... Ve maddiyattan siyrilmis, sadece ucu O’na kadar uzanan cümlelerle ”O varsa problem yok” diyorum. Leyla’ya giden yollarin üzerinde hep Leylalar durur. Erdemligin adi; ”çekil önümden Leyla, ben Leyla’ma gidiyorum.” Sirrinda saklidir. Insanlar sadece onurlari için yasar yeryüzünde. Onursuz bir hayat ölü bir hayattir. Insanin kendi kendini kaybetmemesidir önemli olan. Kimlik; insanin vazgeçemeyecegi en degerli varligidir. Bu yüzdendir çaba... Varolus süreci kimlikle baslar, onurla devam eder. Varolmanin adidir zulme direnmek. Unutulmamasi gereken sudur ki; zulmü besleyen, zulme sessiz kalanlarin sessizligidir.

Vazgeçmiyorum ve kutsal kitaptan metinler heceliyorum. Hira’dan yükselen ses, omuzlarimdan kavriyor ve bir silkinisle ötelerin ötesine variyorum,” Gevsemeyin, üzülmeyin, inaniyorsaniz en üstün olan sizsiniz” diyor.

Dersliklerinizde ben olmayacagim, bana ayrilan sirada ben oturmayacagim artik. Hayat devam edecek yine, yine yürüyeceksiniz kaldirimlarda, önünüzde ya da arkanizda ben olmadan da... Ama ben hep sizinle olacagim insanlik adina, yine orada olacagim sevda adina, vuslak için...

Üzülmüyorum ve yilmiyorum, O’nun için, O’nun adiyla, O’nun adina... Sizlere elveda demek istemiyorum, demiyorum. Ben sizlere ellerimi cebime koyarak yüreklerin mustusuyla, sevdam adina merhaba diyorum. Merhaba diyorum, tohum topraga, toprak dallara, dallar meyveye dursun için... kutlu bir yusuf kusu havalansin, özgürlük güvercini havalansin için...

Umudun zirvesidir özgürlük, umudun adidir, yasamin özgül adidir özgürlük.

Insanlarin düsüncelerinden dolayi igreti kaldigi karanliklara kiziyorum. Kizdigim için karanliklara bir mum de ben yakiyorum. Arkamda mum yakacak insanlarin kaldigini ögrendigim gün sevinçler benimledir, mutluluklar benimledir. Çünkü aydinliga açilan kapidir özgürlüge mum yakmak.

Sizlere merhaba demek için, gidemiyorum benim olan okulumun sinifina. Bu ne yaman çeliski, bu ne çor istir. Ben yine de size merhaba diyorum. Merhabalarimi kutlu safaklara adiyorum...

Sevdalarin özgür türkülerle söylendigi,

Özgür günlerde bulusmak ümidiyle...

Kaynak: Evrensel Mesaj Dergisi Sayi:3 Nisan 1999

Hazirlayan: Musa Dogan