'Oruçlunun hücresi bile tesbih eder'

Akra FM selâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..Aziz ve sevgili Ak-Televizyon izleyicileri ve Ak-Radyo dinleyicileri! Allah'in selâmi, rahmeti, bereketi üzerinize olsun...

Ramazan ayinda oruç tutmak müslümanlarin çok önemli ibadetlerinden birisidir, çok sevapli ibadetlerinden birisidir. Islâm'in temel ibadetlerinden birisidir. Onun için Ramazan orucunu tutmaya ser'î bakimdan özrü olmayan, bedeni sihhatli olan her müslümanin büyük gayret göstermesi lâzim! Allah-u Teàlâ Hazretleri bu büyük mükâfatlarin verildigi, büyük sevaplarin kazanildigi mübarek aydan en güzel tarzda, en çok sekilde istifade etmeyi hepinize, hepimize nasîb ü müyesser eylesin...

Tabii Ramazan orucu, (Yâ eyyühellezîne âmenû kütibe aleykümüs-siyâmü kemâ kütibe alellezîne min kabliküm lealleküm tettekùn) ayet-i kerimesi ve devamiyla Kur'an-i Kerim'de emredilmis, kesin bir temel ibadettir.

Oruç tutanin günahlari affolur

Size bu Ramazan ayiyla ilgili bazi hadis-i serifler okumak istiyorum. Okumak istedigim Ramazan ayinin sevabini gösteren sahih hadis-i seriflerden birisi...

Imam Buhàrî, Ahmed ibn-i Hanbel, Ebû Dâvud, Neseî ve diger kaynaklarin Ebû Hüreyre'den ve Ibnün-Neccâr'in da Enes RA'dan rivayet ettigine göre Peygamber SAS Efendimiz söyle buyuruyor:

RE. 425/10 (Men sàme ramadàne imânen vahtishaben gufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî) "Kim Ramazan ayini Allah'a inanarak, imanla ve sevabini Allah'tan bekleyerek ihyâ eder, Ramazan orucunu güzelce tutarsa, o güne kadar islemis oldugu geçmis günahlari afv ü magfiret olunur, Allah affeder." buyuruyor. Bu duyulmus, meshur, her Ramazanda söylenen bir hadis-i serif. Kaynaklari saglam olan bir hadis-i serif.

Demek ki eski günahlari Cenâb-i Hak afv ü magfiret ediyor, bu kesin.

Oruç vücudu temizler

Peygamber SAS bir diger hadis-i serifinde buyuruyor ki:

RE. 350/4 (Likülli sey'in zekâtün) "Her seyin bir temizlenmesi, zekâti vardir." Malin zekâtini biliyorsunuz, parasinin kirktabirini ayiriyor, fakirlere veriyor. Sürüsünde kirk tane koyunu varsa, bir koyununu veriyor. Arazisinden mahsûl varsa, mahsulün ösrünü veriyor... Her seyin zekâti vardir, o zekât verildigi zaman, fakirin hakki çikarildigi zaman mal temiz olur. Ayrilmadigi zaman pis, iyi olmayan bir kazanç ve mal olmus olur. Her seyin zekâti vardir. (Ve zekâtül-cesedü essavm.) "Vücudun zekâti da savmdir, yâni oruç tutmaktir." Bu ay oruç tutmak böyle vücudun paklanmasini, maddeten ve mânen temizlenmesini saglayan bir ibadet oluyor. Bu da çok önemli...

Oruç cehennemden uzaklastirir

Baska bir hadis-i serif okuyalim. Imam Buhàrî, Müslim, Tirmizî, Neseî, Ahmed ibn-i Hanbel Ebû Said el-Hudrî Hazretleri'nden rivayet etmisler:

RE. 425/14 (Men sàme yevmen fî sebîlillâh, bâadallàhu beynehû ve beynen-nâr bizâlikel-yevmi seb'îne harîfâ.) Harîf, sonbahar demek. "Kim Allah yolunda, Allah rizasi için bir gün oruç tutarsa, Allah onunla cehennemin arasini yetmis sonbahar, yâni yetmis sene açar, cehennemden uzaklastirir." Yâni cehenneme girme ihtimali azaliyor, cehennemle arasindaki mesafe çogaliyor. Oradan, cehennemden uzaklasmis oluyor.

Oruç günahlari sildirir

Bu hususta baska hadis-i serifler de var. Oruçlunun sevabi ile ilgili diger bir hadis-i serifte Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:

RE. 426/2 (Men sàme ramadàne fearafe hudûdehû ve yetehaffeza mimmâ yenbagî en yetehaffeza minhü küffira mâ kablehû.) Bu da Ebû Said el-Hudrî RA'den rivayet edilmis. Ahmed ibn-i Hanbel, Beyhakî, Hulvânî ve diger kaynaklarda var. "Kim Ramazan orucunu tutarsa..." Ama sarti var: (Fearafe hudûdehû) "Bu orucun sinirlarini, cezalarini, ahkâmini bilirse... Yâni ne yaparsa orucu tamam olur, ne yaparsa orucu bozulur, sevabi kaçar; bunlari bilirse... (Ve yetehaffeza mimmâ yenbagî en yetehaffeza minhü) Ve oruçluyken sakinmasi gereken seylerden de sakinir, çekinir, kendisini korursa; (küffira mâ kablehû) geçmis ömründeki günahlara keffaret olur." Yâni magfiret olur günahlari, bu oruç onlari sildirir demek. Tabii insanin oruçlu iken nelerden çekinmesi gerekiyor?.. En basiti yemekten, içmekten ve diger tabii olarak hakki olan beserî ihtiyaçlarindan, ilmihal kitaplarinda yazilan seylerden Allah rizasi için sakinacak. Tamam, bunlar maddi sakinma; yemeyecek, içmeyecek vs. Bunun disinda giybet etmeyecek, gözüyle harama bakmayacak, kulagina harami dinlettirmeyecek, kulagini harama vermeyecek, elini harama uzatmayacak, ayagiyla harama varmayacak, her seyine dikkat edecek.

Oruçlunun mükâfâtlari

Simdi ben asil seçtigim, orucun faziletini anlatan bir hadis-i serifi okumak istiyorum. Hazret-i Aise-i Siddîka validemizden Ibn-i Abdülber, Dâra Kutnî ve Mevâhib-i Ledünniye sahibi rivayet etmis bu hadis-i serifi. Uzunca bir hadis-i serif ama hosunuza gidecegine kànîyim. Müjdeleri duyunca sevineceksiniz, aziz ve sevgili dinleyiciler ve izleyiciler!.. Peygamber SAS bu hadis-i serifte buyuruyor ki:

RE. 386/3 (Mâ min abdin asbaha sàimen illâ fütihat lehû ebvâbüs-semâ', ve sebbehat a'dàühû, vestagfera lehû ehlüs-semâid-dünyâ ilâ en tevârâ bil-hicâb. Fein sallâ rek'aten ev rek'ateyni edàet lehüs-semâvâtü nûrâ, ve kulne ezvâcühû minel-hùril-în: Allàhümmakbidhu ileynâ fekadistaknâ ilâ rü'yetihî. Ve in hellele ev sebbeha ev kebbera telkàhu seb'ûne elfe melekin yektübûne sevâbehâ ilâ en tevârâ bil-hicâb.) Sadaka rasûlüllàh. Oruçlunun her seyinin ne kadar kiymetli oldugunu, ibadetlerinin ne kadar sevapli oldugunu gösteren bir hadis-i serif. Simdi cümle cümle size açiklamasini söyleyeyim: (Mâ min abdin asbaha sàimen) "Hiç bir kul yoktur ki, sabahleyin oruçluyken kalkmis olsun da su mükâfâtlari almis olmasin." Yâni oruçlu olarak sabahlayan bir insana, su mükâfâtlar Allah tarafindan veriliyor. Nedir o mükâfâtlar?..

1. (Illâ fütihat lehû ebvâbes-semâ') "Semâvâtin kapilari ona açilir." Tabii bunun ne demek oldugunu baska sohbetlerimde zaman zaman açikliyorum, belki duymayan kardeslerim vardir. Mi'racda da Peygamber Efendimiz karsilasti. Kur'an-i Kerim'de de geçiyor, semânin kapilari var, her semânin kapisi var. Bir semâdan öteki semâya dualar, ibadetler, insanlar vs. varliklar öyle paldir küldür geçemiyorlar. Semânin vazifeli melegi soruyor: "-Sen kimsin, neyin nesisin?.." diyor. Bazisina müsaade ediyor, bazisina etmiyor. Meselâ riyâkâr bir kul bir namaz kilsa, melekler sevaplarini aliyorlar, Allah'a götürecekler. Semânin kapisina gelince, görevli melek diyor ki: "-Durun bakalim, ne götürüyorsunuz?.." "-Iste falanca kul namaz kildi da, onun sevabini dergâh-i izzete götürüyoruz." "-Götürün geriye, bu kildigi namazi o riyâkâr herifin yüzüne patlatin, kafasina çalin! Bana Allah emretti, riyâkârin amelini buradan öteye geçirmem. Onun için bosuna ugrasmayin, dönün geriye!" diyor. Oruçlunun ilk mükâfatlarindan birisi ne oluyor; bir kere semânin kapilari ona açiliyor. Yâni gümrük yok, teftis yok, engelleme yok... Semânin kapilarindan öteye, tâ Cenâb-i Mevlâ'nin dergâhina kadar ibadetler gidecek, sevaplar gidecek, dualar gidecek, niyazlar gidecek... Çok güzel! Yâni serbestlik var, bir büyük kolaylik var.

2. (Ve sebbehat a'dàühû) "Oruç tutanin bütün a'zâsi, eli, ayagi, hücreleri, iç uzuvlari, her seyi tesbih eder." E tabii onlarin da sevabi, onlarin sahibi olan kisiye geliyor. Sonuç itibariyle bütün vücudunun hücreleriyle, zerreleriyle, a'zâsiyla tesbih eder. Mübarek bir insan oldugundan mükâfâti çok oluyor.

3. (Vestagfera lehû ehlüs-semâid-dünyâ) "En yakin semânin ehli onun için istigfar eder. 'Yâ Rabbi, bu oruçlu kulunu magfiret eyle!' diye, su bizim en yakin semâda bulunan melekler, mübarek varliklar; yâni dünya ehlinin halini bilen, onlari takib eden sayisiz melekler ona istigfar eder. Allah'tan affedilmesini taleb ediverir." Ne zamana kadar?.. (Ilâ en tevârâ bil-hicâb) "Perde ile perdelenip öbür tarafa gidinceye kadar." Bu ne demek?.. Allahu a'lem, günes batincaya kadar demek... Yâni oruç bitinceye kadar, aksama kadar mânâsina gelebilir.

4. (Fein sallâ rek'aten ev rek'ateyn) "Bir rekât, iki rekât bir namaz kilarsa; (edàet lehüs-semâvâtü nûrâ) kildigi namazdan dolayi semâlar onun için nur saçar. Yâni nur dolar, nurla aydinlanir. (Kulne ezvâcühû minel-hùril-în) Cennetteki hùril-înden olan zevceleri baslarlar duaya: (Allàhümmakbidhu ileynâ) 'Yâ Rabbi, bu efendimize biz çabuk kavusalim! Onu bize çarçabuk kavustur. (Fekadistaknâ ilâ rü'yetihî) Cemâlini görmeye müstâkiz, muhabbetimiz ziyade oldu.' diye dualar ederler." Bu da cenneteki hùrilerin kendisi için duasi demek oluyor. O da güzel bir sey...

5. (Ve in hellele ev sebbeha ev kebbera) "Eger bu oruçlu kimse Lâ ilâhe illallah derse, tesbih çeker, Sübhànallah derse; veyahut tekbir getirir, Allàhu ekber derse; (telkàhu seb'ûne elfe melek) onun bu Lâ ilâhe illallah'ini, Sübhànallah'ini, Allàhu ekber'ini yetmisbin melek karsilar." (Yektübûne sevâbehâ ilâ en tevârâ bil-hicâb.) Tekrar ayni tabir geldi. Perde ile örtünüp saklanincaya kadar, yâni günes ufuktan batincaya kadar mânâsina olmali, Allahu a'lem. Yâni aksama kadar yetmisbin melek onun Lâ ilâhe illallah'ini, Sübhànallah'ini, Allàhu ekber'ini yaza yaza devam ederler mânâsina... (18 Aralik 1998 Avustralya)

Hazirlayan: Dr. Metin ERKAYA

'Orucu kolaylastiran dört sey'

Peygamber SAS Efendimiz, Allah'in verdigi kolayliklari da bize bildiriyor. Onu okuyayim size... Hâkim Müstedrek'inde kaydetmis, Deylemî Enes RA'dan rivayet etmis. Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor ki:

RE. 69/7 (Erbaun men feale hünne kaviye alâ siyâmihî: En yekûne evvelü fitrihî alâ mâ', velâ yedaus-sahûr, velâ yedaul-kàileh, ve en yesümme sey'en min tiyb.) Sadaka rasûlüllah, fî mâ kàl, ev kemâ kàl. Bu sefer daha önce zikretmedigim hadis-i seriflerden seçmeye çalistim; yenilik olsun, câzib olsun, hatirinizda yeni seyler kazanilmis olsun diye... Diyor ki Peygamber Efendimiz bu hadis-i serifinde: (Erbaun men feale hünne) "Dört sey vardir ki, kim bu dört seyi yaparsa, (kaviye alâ siyâmihî) orucuna kuvvetli olur, oruç tutmaya bedeni tâkatli olur, dinç olur; yâni orucu kolay tutar." Biliyorsunuz, kis gününde oruç tutmak kolay da, yaz gününde zordur. Hele Suudî Arabistan'da geçtigimiz senelerde bulunduk. Tam yaza geldigi zamanlarda çok zor oluyor. Sicakta insanin sanki ilikleri akmis gitmis de, içi bosalmis gibi oluyor. Oralarin kuvvetli sicaklarinda oruç tutmak çok zor oluyor. Peygamber Efendimiz bu dört seyi oruç tutacak kimselere tavsiye etmis. Kim bunlari yaparsa, orucunu rahatlikla tutar, oruç tutmaga bedeni kuvvetli olur, tâkat yetirebilir:

1. (En yekûne evvelü fitrihî alâ mâ') "Ilkönce su ile iftar ederse..." Demek ki iftar vaktinde orucunu açacagi zaman, suyla iftar ederse kuvvetli olur; çünkü susuzlugu fazladir.

2. (Velâ yedaus-sahûr) "Sahur yemegini ihmal etmemek..." Bazilari ben dayanabilirim diyor, sahura kalkmiyor. Halbuki sahurda bereket var. Sahura kalkacak, sahurun o vaktinde uyanmis olmak önemli...

3. (Velâ yedaul-kàileh) Kaylûle uykusu denilen gündüz uykusunu terketmemeyi de tavsiye ediyor Peygamber Efendimiz. Biliyorsunuz müslüman sahura kalkar, sabah namazina gider, ondan sonra isine gider. Öglen vakti oldu mu, zaten bir mesâiyi tamamlamis demektir. Peygamber SAS öglenden sonra, o sicak vakitte bir miktar uyurdu. Ona kaylûle uykusu denir, sünnettir ve vücuda çok faydalidir. Gece ibadetine de insanin vücudunu hazirlar, kuvvetlendirir. Onu uyuyan Ramazanin disinda da geceleyin teheccüde kolay kalkar. Ramazanda da sahura kolay kalkar, orucu da kolay tutar.

4. (Ve en yesümme sey'en min tiyb) "Güzel bir koku koklamak" da insanin vücudunu oruca kuvvetlendirir. Oruçlunun duasi ve amelleri Güzel tutuldugu zaman, oruçlunun mükâfâti çok büyük oluyor, geçmis günahlari affoluyor. Ayrica bir baska müjde var, Abdullah ibn-i Amr ibn-i As RA'dan Deylemî rivayet etmis. Oruçlu, oruç tutmasi sebebiyle Allah'in nazli bir kulu oluyor, muazzez bir kulu oluyor, itibarli bir kulu oluyor; her seyi kiymet kazaniyor. Buyuruyor ki Peygamber SAS:

RE. 308/14 (Samtüs-sàimü tesbîhun) "Oruçlunun sükûtu sanki tesbih çekmis gibi sevaptir. (Ve nevmühû ibâdetün) Oruçlunun uykusu da ibadettir." Uyudugu sirada bir sey yapmiyor, suursuz, kendinden geçmis, yatiyor; ama o bile ibadettir. (Ve duàühû müstecâbün) "Duasi müstecâbdir, kabul edilir." Dualara da dikkat etmek lâzim! Kendimize, ana-babamiza, kardeslerimize, sevdiklerimize, dostlarimiza, geçmislerimize duayi çokça edelim; çünkü duasi da müstecâbdir oruçlunun. (Ve amelühû mudàafun) "Ameline de sevaplari de kat kat fazla miktarda verilir." Demek ki oruçlunun ayrica her seyi deger kazaniyor. Sükûtu tesbih oluyor, uykusu ibadet oluyor, duasi müstecâb oluyor; ameli de kat kat mükâfâtli, sevâbi fazla veriliyor. Ramazanda verdigi, Ramazan disinda verdigi sadakadan daha sevapli oluyor. Ramazanda kildigi namaz, Ramazan disinda kildigi namazdan daha sevapli oluyor..

Kaynak: Sagduyu Gazetesi: Prof. Dr. Esad Cosan, 25 Aralik 1998 Cuma

© Ekrem Yolcu