Bahâullah Mirza Hüseyin Ali Nuri (1817-1892)'nin 
            kurduğu batıl bir mezhep.
            Bâb lâkabıyla tanınan Mirza Ali Muhammed 1844 
            yılı Mayıs ayında insanlığa yeni bir haber getirdiğini bildirip, 
            Bâbilik* mezhebini kurdu. Devlet güçlerine başkaldırmaları sonucu 
            Bâbilerin birçokları öldürüldü. Bâb Mirza Ali Muhammed 1850 yılının 
            Temmuz ayında irtidat suçuyla Tebriz'de kurşuna dizildi.
            Bâb'ın yakınlarından olduğunu ileri süren Mirza 
            Hüseyin Ali, Bâb tarafından haber verilen ve zuhur edeceği 
            bildirilen kişinin kendisi olduğunu açıklayıp, bu mezhebi Bahâilik 
            adıyla yeniden faaliyete geçirdi.
            Bâbilerin İran şahı Nasirûddin'e karşı 
            giriştikleri bir suikast teşebbüsünden sonra Mirza Hüseyin Ali 
            İran'da tutunamayınca, Osmanlılar'a sığındı. Bir müddet Edirne'de 
            ikamet etti. Burada sapık inançlarını yaymaya çalışınca Akka'ya 
            sürgün edildi.
            Bahâullah, davet ettiği dinin yeni bir din 
            olduğunu, Allah'ın kendisine hulûl ettiğini ve her şeyi kendisine 
            vahyettiğini iddia ediyordu. Bu inanç ve mezhebini "el-Kitâbü'l-Akdes" 
            adını taşıyan eserinde topladı. Kendisinin gaybı bildiğini söyler ve 
            vuku bulacak bir takım haberler verirdi. Ölümünden sonra büyük oğlu 
            Abbas, Mısır, Avrupa ve Amerika'yı dolaşarak gezdiği yerlerde 
            Bahâîliği yaymağa çalıştı.
            Bahâîlik üzerinde Babîliğin, Bâtınîliğin, 
            Hurûfîliğin ve Hristiyanlığın açık etkileri görülmektedir. 
            Bahâîliğin temel ilkesi genel bir dilin konuşulması ve genel bir 
            yazının kullanılmasıdır. Din birliği esas olup dünya tek vatan, 
            insanlar da bu vatanın vatandaşıdır. Vahiy süreklidir. Kimseye 
            kötülük yapmamak, mütevâzi olmak şarttır. Dünya barışının sağlanması 
            zorunludur. Haksızlığı önlemek için haksızlık yapana karşı bütün 
            insanların birleşmesi gerekmektedir. Kadınların hak ve hukukunu 
            gözetmek esastır.
            Her Bahâî bir defaya mahsus olmak üzere malının 
            19/1'ini vergi olarak cemaate öder. İki kadından fazlasıyla evlenmek 
            yasaktır. Boşanma asla caiz değildir. Ancak eşlerden biri kadınlık 
            veya erkeklik görevini yapamıyorsa o zaman boşanmak mümkündür. İddet 
            beklemek gibi bir şart söz konusu değildir. Boşanan bir kadın hemen 
            ertesi gün evlenebilir. Cenaze namazları dışında cemaatle namaz 
            kılmak yoktur. İbadet için müslümanlar gibi abdest alırlar.
            Ayrıca cünüplük için de yıkanırlar. İbadet için 
            kıbleleri Hayfa şehridir. Günde üç defa ibadet edilir. Yılda ondokuz 
            gün oruç tutarlar. Bu oruçları İslâm'da olduğu gibi değil, sadece 
            bir perhizden ibarettir. Hac ibadetine benzer ve yalnız erkeklere 
            farz olan bir ibadetleri olup adına hacc diyorlar. Bu hacc 
            ibadetlerini de Bahâullah'ın Akka'daki mezarını ziyaretle yaparlar. 
            Ayrıca bunun belli bir zamanı yoktur. Herkesin istediği zamanda bu 
            ziyaretini yapması mümkündür. Bu dinlerinde haram ve helâl işleri 
            kimse tarafından belirlenmiş değildir. Herkes kendi istek ve 
            mantığına göre yaşantısını düzenleme hakkına sahiptir.
            Bahâî takvimine göre bir yılda ondokuz ay vardır. 
            Her ay ondokuz gündür. Normal yılların hesaplanması 19x19+4 şeklinde, 
            artık yılların hesaplanması 19x19+5 şeklindedir. Ondokuz günde bir 
            kez ziyafet toplantıları yapılır.
            İngiltere, Almanya, İsviçre, Türkistan ve 
            Amerika'da Bahâîlik'le ilgili yayınlar yapılmaktadır. Amerika'da iki 
            yılda bir "Bahâî World" (Bahâî Dünyası) adıyla yayınlanan bir 
            yıllıkları vardır.
            Avrupa, Amerika, Avustralya ve Asya'nın çeşitli 
            ülkelerinde Rûhânî Mahfil adı verilen ve dokuz kişilik bir kuruldan 
            oluşan Bahâî dernekleri ve toplantı merkezleri ile Washington da 
            büyük bir mâbedleri vardır. Bahâilik, İslâm ülkelerindeki dirilişi, 
            canlanışı önleme amacını taşımaktadır. Emperyalist Batı rejimlerinin 
            ilgi ve desteği de bundan dolayıdır.
            Bahâîliğin genel merkezi İsrâil'in Hayfa 
            kentindedir.
            Cemil ÇİFTÇİ