SEBAT
Kararli olma, sözde durma,
ahde vefa etme; bir konuda iyi düsündükten sonra verilen karardan dönmeme.
Sebat, ahlâkî faziletlerden
biridir. Sebat ve metanet; herhangi bir konuda iyice düsündükten sonra verilen karardan
asla bir daha dönmemek demektir. Bu fazilete sahip kisiler sözünde sâbit ve görüslerinde
kuvvetli, islerinde cesur ve yürekli kimselerdir.
Sebat ve metanet sahipleri
yapacaklari isleri önceden iyi düsünür, lehinde ve aleyhinde olan bütün sebepleri
karsilastirip ölçer, tercih sebeplerini bularak karar verir; böyle verilmis karardan da
artik dönmezler. Irade ile ilgili olan bu fazilete sahib olmak büyük bir meziyettir. Ne
sevinç, ne üzüntü, ne menfaat, ne de heyecan, kisaca hiç bir sey metin olan adami
kararindan döndüremez.
Önderler ve önemli mevkilerde
bulunan kisiler sebat ve metanet sahibi olurlarsa, çevrelerindeki insanlar için cesaret
ve güven kaynagi durumuna gelirler. Böyleleri, islerinde daha basarili olur. Allah Teâlâ
söyle buyurmustur: "Ey mü'minler, bir düsman toplulugu ile karsilastiginiz zaman,
sebat edin ve Allah'i çok anin ki, kurtulabilesiniz" (el-Enfal, 8/45). Bu âyette,
sebat ve metanetin, harpte zafere erismek ve kurtulusa ulasmak hususundaki önemine isaret
edilmistir. Gerçekten de bu ahlakî fazilete sahip olmayanlarin dogru karar vermeleri,
islerinde basarili olmalari, düsmanla galip gelmeleri pek güçtür.
Sebat ve metanette âsiri
gitmek inattir. Yoklugu da, kararsizliktir.
Her ikisi de terk edilmesi
gereken kötü huylardandir. Bu konuda unutulmamasi gereken bir husus da sudur. Sebat
adini verdigimiz kararliligi insan, mesru, faydali ve helal olan seylerde göstermelidir.
Allah'in yasakladigi gayr-i mesru, zararli ve harâm isler için sebat gösterilemez.
Insani kötülüklere sürükleyen konularda metîn olmanin bir mânâsi yoktur. Zaten bu
iki ahlâkî kavram ancak müsbet davranislarla birlikte varolabilir.
Samil Islam
Ansiklopedisi

|