ÖZGÜR-DER:

”Bilim ve Özgürlük Düsmanlari Prof. Dr. Ahmet Agirakça’yi Görevden aldi”

Profesör Doktor Ahmet Agirakça dernegimizin açilis münasebetiyle yaptigi konusma nedeniyle üniversiteyle iliskisi kesilmis ve çeyrek asri asan egitim hayati sona er(diril)mis bulunuyor. Kendisini ilme adamis ve bu yolda bir çok eserler ve hizmetler vermis bir insanin, tamamen hukuki prosedürle kurulmus bir dernege destek vermesi bahane edilerek görevinden ihraç edilmesi, süphesiz toplum vicdaninda kabul görmeyecek hukuk disi bir icraattir. diger taraftan, insanliga hizmet etmesi için kendini yetistiren ve emek harcayan insanlarin en verimli olacaklari bir dönemde bir kalemde silinip atilmalari, bu karari alanlarin toplumu ve insanligi ne oranda önemsedigini göstermektedir.

Bu zihniyet, somut yararlar yerine ikame ettikleri bir takim tabulastirilmis soyut degerler adina toplum yararini göz ardi eden ve toplum yararini bir çirpida bu degerlere feda etmekten çekinmeyen bir anlayisi ifade ediyor. Bu zihniyet Bursa Yildirim ilçesinde insanlarin tedavi edilmesindense basörtülü doktorlarin görev yapmamasini tercih edebiliyor. bu zihniyet bir beldede bulunan saglik ocaginin tek doktorunu, köylüleri saglik imkanlarindan yoksun birakma pahasina basörtülü diye görevden alabiliyor. Bu zihniyet IHL’lerde, ilkokullarda ögrencilerin ögretmensiz kalma ve egitim olanaklarindan mahrum birakilmasi pahasina ögretmenleri sürgüne gönderiyor, açiga aliyor, görevden el çektiriyor, görevle iliskisini kesiyor.

Prof. Dr. Ahmet Agirakça’nin görevden alinmasi gerek sekil bakimindan gerekse öz bakimindan hukuka aykiridir. En temel hukuki kurallarin ve ilkelerin çignendigi bu karar, daha önceden atilmasi kararlastirilmis bir sahsin görevle ilisiginin kesilmesi için sonradan uyarlanmis ama igreti duran bir kilif izlenimi uyandirmaktadir. Üniversite yönetiminin baskici tavirlarina teslimiyet göstermedigi ve onurlu bir tavir içersinde oldugu için görevden atilan Prof. Dr. Agirakça’nin ÖZGÜR-DER’in açilisi sirasinda söyledigi sözlerin onu görevden almak için tamamen bir bahane olarak kullanildigi açiktir. Çünkü ilisiginin kesilmesi kararinin alindigi sorusturma komisyonu raporu tamamen ideolojik yorum ve mesnetsiz ithamlarla doludur. Kararin dayandigi mesnetlerin zayif kaldigi düsünülmüs olacak ki görevden almayla ilgili 21 sene önce yazdigi kitapla mevcut ithamlar takviye edilmeye çalisiliyor. 21 yildir suç olarak görülmemis ve baskisi dahi kalmamis bir kitap kütüphanelerin tozlu raflarindan indirilerek hukuki bir mesnetmis gibi ibraz ediliyor.

Ayrica sözkonusu raporda Prof. Dr. Agirakça’nin yaptigi konusmanin suç oldugu iddia edilerek ÖZGÜR-DER de itham edilmis, yasadisi bir örgüt muamelesine tabi tutulmustur. Hukukun üstünlügünün kabul edildigi ülkelerin hiç birinde böyle bir dernegin desteklenmesi ve hatta devletin yasalarina uygun olarak kurulmus ve kurulusu onaylanmis yasal bir dernege üye olmasi nedeniyle kimse hukuki takibata ugramaz, bu fiili nedeniyle cezalandirilamaz. ÖZGÜR-DER’in yasalara uygun olarak kurulmus ve valilikçe yazili bir belgeyle kurulusu tescil edilmis bir dernek oldugunu söylemek herkesin bildigi bir gerçegi açiklamak yani malumu ilamdan baska bir sey olmayacaktir. O nedenle biz ÖZGÜR-DER olarak sadece sözkonusu suçlama ve ithamlarin ÖZGÜR-DER’i yasadisi bir olusum veya örgüt gibi sundugunu bunun ise gerçegin tamamen tahrifi oldugunu söylemek istiyoruz.

Sözkonusu komisyonun raporunda basörtüsünü savunmak suçmus gibi "Türban’i savunan bir dernek” olarak gösteriliyoruz. IÜ yönetimine ve tüm hukuk tanimazlara sunu ilan ediyoruz ki biz sadece basörtüsü için degil ülkede meydana gelen tüm düsünce ve egitim ihlallerine karsi çikiyor ve hukuki anlamda mücadele ediyoruz. Basörtüsü, kilik kiyafet özgürlügü kapsamina giren en temel insani bir haktir ve kanunlarla, yönetmeliklerle kisitlanamaz niteliktedir. kaldi ki basörtüsü takmayi, basörtülüleri desteklemeyi, ögrencilerin basörtüsüyle okula girebilmelerinin hukuki haklari oldugunu söylemeyi yasaklayan veya bunu suç sayan her hangi bir yasa maddesi var midir? Istanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroglu eger böyle bir yasa maddesini gösterebilirse toplum da aydinlanmis olacaktir.

Son olarak biz ÖZGÜR-DER olarak egitim ve düsünce alaninda özgürlüklerin kisitlanmasina, haklarin gaspedilmesine, insanlarin magdur edilmesine karsi hukuki alanda mücadele etmek ve kamuoyunu bilgilendirmek üzere kurulmus bir dernegiz. Bu faaliyetlerimiz veya amaçlarimizi suç sayanlar bilsinler ki biz amaçlarimiz ve hedeflerimiz çizgisinde hukuk tanimazlara karsi mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdürecegiz.

 

Kaynak: Haksöz Dergisi Haziran 1999 Sayi:99

Hazirlayan: Musa Dogan