GENÇLERE KURULMUŞ VAHŞET TUZAĞI: SATANİZM
SÜLEYMAN GÖNÜLAL
Son
yıllarda ülkemizde, özellikle de bazı gençlerimiz arasında, dinimize,
manevi değerlerimize ve geleneklerimize aykırı bir takım inançların ve
akımların yayıldığı görülmektedir. Bu durum bir yandan gençlerimizi sonu
intihara kadar varan çeşitli bunalımlara; diğer yandan da toplumumuzu
derin karmaşaya sürüklemektedir. Bu akımlardan birisi ve belki de en
tehlikelisi Satanizm'dir.
Kelime olarak Şeytan'a inanma, tanrı diye tapınma anlamına gelen Satanizm,
yani Türkçesi Şeytancılık, bir modern protesto hareketi olarak
Hıristiyanlığın ve bütün dinlerin ortaya koyduğu kutsal değerlere karşı
bir başkaldırıyı temsil etmektedir.
Aslında Satanizm'in günahı öncelikle Hıristiyanlığa aittir. Çünkü
Hıristiyanlıkta teslis, asli suç, çarmıh gibi akıl ve mantığın
zorlanacağı birçok hususlar bulunmaktadır. Bu anlamda Satanizm, özel
olarak Hıristiyanlığa, genel olarak da bütün dinlere karşı bir
alternatif din arayışlarından birisidir.
Satanizmin tarihçesi
Satanizm 1960'ta, Amerika'nın Kaliforniya eyaletinde Anton Szandor LaVey
tarafından kuruldu. LaVey 1966 yılında Şeytan Kilisesini kurdu ve
Satanik İncili yazdı. Ancak Satanizm'in temelleri 1900'lerin başında
Büyük Canavar lakaplı Aleister Crowley tarafından atılmıştı.
Crowley'nin felsefesinin temelini, Ne istiyorsan onu yap düsturu
oluşturuyordu. Buna göre insan, hiçbir kural tanımaksızın, içinden ne
geliyorsa onu yapmalı; örneğin birine kızmak ve hatta onu öldürmek
istiyorsa onu hemen yapmalıydı. Ancak bu tür fikir ve eylemin toplumda
büyük bir karmaşaya yol açacağı şüphesizdir. Çünkü kötülük, sonuçta
kişinin kendisine de zarar veren bir eylemdir.
Satanizm Türkiye'ye 1980 yılında Amerikalı bir ressam tarafından
getirildi. Türkiye'de önceleri İnternet kanalıyla tanınan Satanizm,
sonraları bazı Satanist black metal ve heavy metal grupları ve masum
arkadaşlık ilişkileri aracılığıyla gençler arasında yayıldı. Satanist
olaylar ülkemizde 1998 yılında iki Alman Lisesi öğrencisinin Ataköy'deki
intiharları ile ilk defa adını duyurdu ve günlerce tartışıldı. Batıda
işçi ailelerinin çocukları arasında ortaya çıkan bir akımın ülkemizde
nasıl olup da varlıklı kesimin çocukları arasında yayıldığı, hâlâ
tahlile muhtaç bir konudur.
Tanrısız ve maddeci bir din
Satanistler, materyalist (maddeci) ve ateisttirler (bir tanrıya
inanmazlar), her türlü dinî değerlerle mücadele ederler. Bu açıdan
Satanizm, dinin toplum hayatından çıkartılmaya çalışılmasının ne kadar
büyük bir tehlike olduğunu ve böyle bir girişimin toplumları ne büyük
felaketlerin içine ittiğini bir kere daha göstermesi açısından ibret
vericidir. Dinin olmadığı yerde her türlü sapkınlığın ve vahşetin
yaşanacağı, Allah korkusunu bilmeyen insanların kan dökmekten zevk alan
birer canavara dahi dönüşebileceği, Satanizm örneğinde en çarpıcı
şekilde görülmektedir.
Satanistler arasındaki görüş ve uygulamalarda bir takım farklılıklar söz
konusudur. Mesela bazı satanistler dünyayı yaratanın Şeytan olduğunu ve
onun isteklerini yerine getirmek gerektiğini söylerken, diğer bazıları
Şeytan'ı simge olarak görür, kendi arzu ve isteklerini tanrılaştırırlar.
Sonuçta değişen bir şey yoktur. Her iki yol da felakete götürmektedir.
Satanist toplum yapısı
Satanistler, insanların hayvanca yaşadığı bir dünya kurma özlemi
içindedirler. Kısaca Şeytan Kilisesi şunu savunmaktadır: Fakirlere,
açlara, zayıflara yardım etmeyin, bırakın ölsünler. Bu, doğanın
kuralıdır. Böylece nüfus azalır ve güçlüler daha fazla imkan elde
ederler. Satanist ideolojinin bu delice anlayışı ile kurulacak olan
toplum düzeni, vahşi bir orman hayatından farksız olacaktır. Bunun yanı
sıra, ahlâkî değerlerin düşman olarak görüldüğü satanist bir ortamda her
türlü ahlâksızlık meşrulaşacak, hatta soygunlar, cinayetler teşvik
görecektir.
Satanist ahlâk ya da ahlâksızlık
Satanistler sevgiye, şefkate, doğruluğa, dürüstlüğe dayanan; yalan
söylemeyi, hırsızlığı, öldürmeyi, insanlara zarar vermeyi yasaklayan
ahlâka tamamen karşıdırlar. İlâhi kaynaklı dinlerdeki tüm günahları
işlemeyi sözde bir yücelik, bir tür üstünlük olarak görür, bu nedenle de
taraftarlarını bu günahları işlemeye teşvik eder.
Satanistler 13 sayısının kutsallığına inanırlar. Bu da Hıristiyanlığa
karşı reaksiyonun ifadesidir. Çünkü Hıristiyanlıkta 13'üncü kişi, Hz.
İsa'yı ele veren Yahuda İskariyot'tur. Yine 666 sayısına özel bir önem
vermekte ve bunun kutsal kitaplarda geçen Şeytan ile ilgili ayet
sayısına denk düştüğünü söylemektedirler. Kedinin dünyada Şeytan'a en
yakın hayvan olduğuna inanırlar. Ayinlerinde kedi kurban ederek,
ruhlarının Şeytan'la birleştiğine inanırlar.
Sürekli Şeytan'a kulak veren ve Şeytan'ın ahlâkını yaşayan satanistler,
cehennem hayatını da bir tür ideal model olarak değerlendirmektedirler.
Bu nedenle satanistlerin yaşadıkları yerler karanlık ve izbedir. Estetik
anlayışları cehennemin vahşetini ve dehşetini andıracak şekilde, kan ve
şiddetin görüntüsü üzerine kuruludur. Özlemini duydukları toplum yapısı
da, bu ahlâkın bir gereği olarak, cehennem halkının yaşayacağı bir
yapıdır.
Satanistler cehennemi istediklerini söylerler. Bunun sebebi, cehennemin
nasıl bir yer olduğunu bilmiyor olmalarıdır. Oysa Cenab-ı Allah,
Kuran'da bize cehennemin nasıl korkunç ve dehşet verici bir yer olduğunu
detayları ile bildirmiştir:
(Ateş) onları uzak bir yerden gördüğünde, onlar bunun gazaplı öfkesini
ve uğultusunu işitirler. Elleri boyunlarına bağlı olarak, sıkışık bir
yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip çağırırlar. Bugün bir
yok oluşu çağırmayın, birçok (kere) yok oluşu isteyip çağırın. (Furkan,
12-14)
Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen! Derler ki: Keşke (dünyaya
bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve
inananlardan olsaydık. (En'am, 27)
Niçin satanist oluyorlar?
Satanizmin en önemli sebebi, materyalist, ateist, ahlâk kurallarını
tanımaz eğitim ve buna bağlı düşünce yapısıdır. Satanizme aldanan bir
diğer kesim ise, genellikle problemli, cahil ve iyi eğitim almamış
kimselerdir. Bunlar bunalım içinde ne yapacaklarını bilmeden Satanizm
tuzağına düşüyorlar. Ancak daha büyük bir bunalıma sürüklenerek her iki
dünyalarını da mahvediyorlar.
Satanizm, derin bir manevi boşluğun sonuçlarından biridir. Satanistler,
evrenin yaratılış amacını, kendilerinin niçin dünyaya geldiklerini
anlamayan, başıboş bir hayat sürdüklerini sanan kimselerdir. Oysa Allah
insanları kendisine kulluk için, dünyayı da imtihan için yaratmış ve
sonunda herkesin kendi huzurunda hesaba çekileceğini bildirmiştir.
Daha önce satanist olan bir genç, yakın bir arkadaşının davranışlarını
şöyle anlatıyor:
Sürekli Pentagram'ı dinleyen bir arkadaşımız, gizli güçlerle bağlantısı
olduğunu iddia ederdi. Evine gittiğimizde bazen aklını kaçırmış gibi
hareketlerde bulunurdu. Kur'an yapraklarının üstüne oldukça sapık
eylemlerde bulunduğuna bizzat şahit oldum. Hepimiz tam bir din
düşmanıydık, özellikle İslâmiyet'in. Kur'an-ı Kerim yapraklarına, cami
duvarlarına ve cami bahçesindeki musalla taşlarına akla gelmedik sapıkça
eylemlerde bulunur ve kendimizi tatmin ederdik. Böyle yaparak Şeytan'a
hizmet edeceğimiz şeklinde beynimiz yıkanmıştı. Eminim Şeytan bizi
seyrederken kıskanıyordur' diye onunla alay ederdik.
Bu
tür davranışların gerisinde her şeyden önce manevi eğitim eksikliği
görülmektedir. Eğer gençlerimize, insanı şerefli bir varlık olarak
yaratan ve bütün canlılardan üstün kılan Yüce Allah hakkında doğru ve
sağlıklı bilgiler verilmiş olsaydı, o gençler Allah'a kızılmayacağını,
O'nun -hâşâ- protesto edilemeyeceğini öğrenmiş olur ve Şeytan'ın yanında
yer almazlardı. Aynı şekilde, eğer bu gençlere, insanın boş yere
yaratılmadığı, hayatın ve yaratılışın bir gayesinin bulunduğu, insanın
en kıymetli varlığı olan canına kendisinin dahi kıyma hakkının
bulunmadığı ve bu dünyanın ötesinde ebedi mükafat veya ebedi cezayı
gerektiren bir ahiret hayatının bulunduğu öğretilseydi, bu dünyada daha
fazla yaşamanın bir anlamının olmadığı gerekçesiyle intiharı göze
almazlardı.
Neden intihar ediyorlar?
Satanistlere göre Şeytan uğruna ölmek veya gerektiğinde ölümü göze almak
en kutsal ölümlerden birisidir. Nasıl ki dinlerde Allah yolunda ve
mukaddesler uğruna şehit olmak çok yüce bir ölüm sayılıyorsa, aynı
şekilde Satanistlere göre Şeytan uğruna ölmek de o derecede önemlidir.
Aynı zamanda Şeytan uğruna intihar etmek, ona olan bağlılık ve sadakatin
de bir göstergesidir. Dolayısıyla Şeytan uğruna ölen genç, bu uğurdaki
samimiyetini göstermiş ve kendisini de ispatlamış demektir.
Bu
gençlerin intihara teşebbüslerinin temel sebeplerinden birisi de, manevi
değerlere dayalı eğitimden uzak, sorumluluklardan kopuk ve tatminsiz
yetiştirilmiş olmalarıdır.
Satanizm tuzağının yemleri
Satanizm'in yayılmasında bilgisayar ve internet, bazı kitap, dergi,
broşür, kaset, CD gibi teknik araçların dışında, kadın, alkol,
uyuşturucu maddeler, arkadaş grupları, eğlence partileri ve belli ölçüde
para da kullanılmaktadır.
Günümüzde bazı gençler Satanizm'in tuzağına düşürülürken, doğrudan
doğruya biz Satanistiz, gel sen de Satanist ol denilmiyor. Aksine:
Biz bir grup arkadaşız. Zaman zaman bir araya gelip eğleniyoruz.
Eğlencemizde müzik de var. veya Gel, sana enstrüman çalmayı
öğretelim. tarzında sözlerle gençlerin bu tür toplantılara katılması
sağlanıyor. Bu arada genç kızlar devreye sokularak bu tür toplantılar
daha da cazip hale getiriliyor.
Bilindiği kadarıyla ülkemizde gençleri Satanizm tuzağına düşürmede
kullanılan en etkili yöntem budur. Çünkü, LaVey'in genç kızlara hitaben
söylediği bir sözüne göre: Satanist olmak demek, isteyen her erkekle
ilişki kurmayı göze almak demektir.
Öyle inanıyoruz ki, Satanizme sempati duyan bir genç kız, sadece
Satanizm'in genç kızlardan istediklerini bilse, asla Satanist olmak
istemez. Bugüne kadar ülkemizde Satanizm uğrunda intihar eden veya
öldürülen gençlerin büyük çoğunluğunun neden genç kızlar olduğu,
üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur.
İşte, gençlerin bu tür toplantılara katılması sağlandıktan ve aradan
belirli bir süre de geçtikten sonra gerçek kimliklerini açıklıyor ve
Biz Satanistiz, artık sen de Satanist oldun diyorlar. Bazı gençler
işin farkına vardıklarında ve gruptan ayrılmak istediklerinde ise:
Şimdiye kadar aramızda kaldın, bazı şeylerden de yararlandın. Şimdi ise
ayrılmak istiyorsun. Bu, bize ve inancımıza ihanettir! diyerek, gerçek
yüzlerini gösteriyorlar.
LaVey, Satanizm herkese göre değildir. İsteyen Satanist olur, istemeyen
olmaz. Fakat bir defa Satanist olduktan sonra artık Satanizm'den çıkmak
mümkün değildir. şeklindeki tehditvari sözleriyle, aslında Satanizm'in
çıkmaz bir yol olduğunu, elini kaptıranın kolunu kolay kolay
kurtaramayacağını açıkça ifade etmiştir.
Satanizmle mücadele yöntemleri
Satanizme karşı yürütülecek mücadelenin temelini, Satanizm'in savunduğu
fikrin mantıksızlıklarının, sapkınlıklarının, yanılgılarının deşifre
edilmesi oluşturmalıdır.
En
az bunun kadar, hatta daha önemli ve öncelikli olmak üzere, günümüzde
insanların kolayca içine düştüğü manevi boşluğun giderilmesi şarttır.
Hayattaki varlık amacını bilen, manen bilinçli bir insan hiçbir sapkın
akımın etkisi altında kalmaz. Bunun için, başta gençler olmak üzere
insanlara Allah'ın varlığının ve birliğinin anlatılması, O'nun rahmeti
engin bir Rab olduğu, herkesin her yaptığından sorumlu olduğunun
öğretilmesi ve ahiret hayatıyla ilgili hakikatlerin anlatılması gerekir.
Tüm
bunlar yapılırken gazete, dergi ve televizyon gibi kitle iletişim
araçlarının bu çalışmalara destek vermeleri ve eğitim sisteminin de bu
yönde düzenlenmesi son derece önemlidir.
Bunun yanında anne -babaların da yapacağı önemli görevler vardır.
Psikologlar, 11-22 yaş arasındaki gençler için ebeveynlerinin neler
yapmaları gerektiğini şöyle açıklıyorlar:
Çocuklarınızın arkadaşlarını iyi tanıyın. Çocuklarınıza yakın olun. Her
türlü duygu ve düşüncelerini size söyleyecek iletişimi kurun.
Çocuklarınız kendi odalarını kale haline getirmesinler. Çocuklarınıza
hemen sert çıkmayın, anlamaya çalışın. Çocuklarınıza anlayış gösterin.
Satanist olduğu şüpheniz varsa, mutlaka uzman desteği alın.
Bugün gençlerin çoğu, evlerinde bulamadıkları huzuru, ilgi ve sevgiyi
aile dışında ve çoğunlukla da arkadaş grupları arasında aramaktadırlar.
Diğer taraftan çocuklarının her isteğini yerine getiren, onlara sınırsız
maddi imkan sunan, tamamen kendi hallerine bırakan anne-babalar da
onlara iyilik yapmış olmuyorlar. Yerine göre bazı konularda hayır
demesini bilmeli, belirli konularda bazı yasaklar getirmeli, hatta bazen
yoksulluğu da tattırmalılar.
Öyle görünüyor ki, bazı gençler hayatta her istediklerini elde etmiş,
her şeyi denemiş; bir denemedikleri Satanizm kalmış, onu da denemek
istiyorlar gibi bir tavır sergiliyorlar. Zira çocukları Satanizm'in
tuzağına düşmüş bazı aileler, çocuklarına her türlü maddi imkanı
verdiklerinden söz ediyorlar, fakat veremediklerinden hiç
bahsetmiyorlar. Daha açık söylemek gerekirse, hiçbir şeylerini
esirgemedikleri çocuklarına mesela bir din eğitimini çok görüyorlar.
Oysa Satanizm olgusunun arkasındaki gerçek sebep dinî eğitim
eksikliğinde yatmaktadır.
Bu
konu ile ilgili olarak yapılan araştırmalara göre, Satanizm'e meyleden
veya bu uğurda intihar eden gençlerin genellikle dinî inançlarının çok
zayıf olduğu veya hiç olmadığı; hiçbir dinî eğitim almadıkları tespit
edilmiştir. Üzülerek ifade edelim ki, bugün okullarımızda verilen eğitim
gençlerdeki manevi boşluğu dolduramadığı gibi, böyle bir amaç da
güdülmemektedir.
Kaynak: Semerkand dergisi, 06-2004
|