Öğretmen
Olmanın Ağır Yükü
Eğitim ve öğretimde
başarının en önemli unsuru öğretmendir. Eğitim ve öğretimde arzu
edilen en iyi sonucu elde etmek, iyi eğitim almış, belirli prensip ve
gayelere inanmış öğretmen le mümkündür. Bir öğretmen işinin ciddiyetine
inanır, yaptığı işin kutsiyetini kabul eder ve bu özelliklerini iyi
bir eğitimle desteklerse ancak başarılı olabilir.
Öğretmenin kişilik
özelliklerinin öğretim ve eğitimde önemli bir etken olduğunda herkes
birleşmektedir. Derslikteki sevgi dolu sıcak bir havanın oluşmasında,
öğrenmenin azalma veya çoğalmasında ,öğretmen kişiliğinin önemli rolü
vardır.
Araştırmalar,
öğretmenin kişiliği ile öğretme yeteneği arasında çok kuvvetli bir
ilişki bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Öğretmen , öğrencilerin
karakter gelişimleri için model durumundadır. Öğretmenin fiziksel
yapısı, uyum yeteneği, konuşma biçimi, yüz ifadesi, tertip, düzen ve
giyim tarzı vb. gibi kişilik özellikleri öğrenciyi derinden
etkilemektedir. Öğrenciler,çoğu kez öğretmenlerini taklit ederek onunla
özdeşleşmeyi öğrenirler. Öğrencinin "benlik" duygusunun gelişme veya
yıkılmasında öğretmen kişiliğinin büyük rolü vardır.
İyi bir öğretmen
en az iyi bir insanın özelliklerine sahip olmalıdır.
İyi bir insan;
Kendi sosyal ve
ruhsal dünyasındaki zıtlıkları ve sıkıntıları günlük hayatında ve
çevresindeki insanlara yansıtmayan
Canlı ve cansız
objeleri ( her şeyi) temiz ve beklentisiz bir sevgiyle sevebilen,
Bencillikten, ben
merkezci- başka kişileri veya şeyleri kendi durumuna göre düşünmekten
,ön yargıdan, haksız yarışmadan kendisini arıtabilmiş,
Herkese saygı
duyan, horlamayan, aşağılamayan, haset etmeyen,eziyet etmeyen,
Sürekli olarak
bilgisini yenileyen,duygularını geliştirmeye çalışan, kazandığı her
hüneri, her bilgiyi, her hazzı başkasına vermesini ve paylaşmasını
bilen
İnsan psikolojisi
hakkında genel bilgiye sahip, Özelde ise eğittiği yaş gurubunun
psikolojisini çok iyi tanıyan,
Toplumun
biyolojik ve sosyal kaidelerini bozmadan, saygı göstererek yaşayan
Güvenilir ve
örnek bir hayat tarzına sahip,
Dünyaya gözlerini
açtığı kültürü,dinini, halen içinde yaşadığı toplumun bütün değer
yargılarını benimseyen,uygulayan ve içine sindirebilen bir insandır.
Bunlara ilaveten
öğretmenin bu özelliklerini öğrencilerine yansıtabilmesi için dikkat
etmesi gereken bazı kurallara uyması eğitim kalitesini arttıracaktır.
Bunların başında sabır, adaletli davranışlar, yumuşak huyluluk gelir.
Öğretmen yumuşak
huyluluk sayesinde en güç problemleri çözebilir ve istenilen neticeye
ulaşabilir. Özellikle kaba ve katı yürekli olmaktan ve sertlikten
kaçınmalıdır.
Ayrıca;
Öğrencilerinin
düşünce ve duygularına saygı çerçevesinde onların duygu ve düşüncelerini
ifade etmelerine fırsat vermelidir.
Öğrencilere bir
takım yüce hedefleri gösterip onların maddi ve manevi yönden başarılı
olmalarına, dolayısıyla zararlı akımlardan korunmalarına azami gayret
göstermelidir. Bu hedefler seçilirken öğrencilerin yetenek ve başarı
seviyelerine çok dikkat etmelidir.
Arkadaş canlısı
ve işbirliği yapan bir özelliğe sahip olmalıdır. Öğrencilerinin, güçlü
arkadaşlık kurmalarını teşvik etmelidir.
Hayal gücü
kuvvetli, çeşitli metotları çeşitli seviyedeki öğrenciler için
kullanabilen ve elindeki imkanları en iyi şekilde değerlendirebilen
bir kişiliğe sahip olmalıdır.
Ders ve teneffüs
saatlerine dikkat eden ve planlı programlı çalışma alışkanlığı edinmiş
olmalıdır.
Zamanın kıymetini
kavramış ve bunu öğrencilerine kavratma isteği ile zamanını iyi
kullanabilmelidir.
Hayatının her safhasında temiz ve tertipli olmalıdır. Bilhassa
öğrencilerinin karşısında temiz ve sade giyinmesi, örnek olabilmesi
yönünden çok önemlidir. ¸
Eğitime Öğretmen Raporu:
S.O.S.
Eğitimciler Birliği Sendikası'nın bin 122 öğretmen üzerinde yaptığı
öğretmenlerin eğitim koşullarından memnuniyet düzeyi' konulu araştırma,
öğretmenlerin yüzde 62'sinin mevcut durumdan şikayetçi olduğunu ortaya
koydu.
Öğretmenlerin yüzde 68'i eğitime katkı payı adı altında para
toplanmasının veliyi okuldan soğuttuğunu belirtirken, yüzde 73'ü ise
okullardaki manevi eğitim eksikliğinin öğrencileri kötü alışkanlıklara
ittiğini düşünüyor. Eğitim Bir-Sen Bursa Şubesince yapılan araştırmaya
göre, öğretmenlerin yüzde 73'ü mevcut eğitim sisteminin öğrenciyi
pasifize ettiği görüşünde.
Öğretmenlerin yüzde 78,5'i müfredatın yoğunluk derecesinden de memnun
değil. Yüzde 85'i maaşlarının yetersizliğinden şikayetçi olan
öğretmenlerin yüzde 66'sı Türkiye'de düşünce özgürlüğü olmadığına
inanıyor. Okullardaki rehberlik hizmetlerini yeterli bulmayan (yüzde 70)
öğretmenler, mevcut mevzuatın eğitim personelinin sorunlarını çözmeye
yeterli olmadığı (yüzde 64) görüşünde. Öz değerlendirme de yapan
öğretmenlerin yüzde 33'ü nitelik açısından kendilerini yeterli bulmuyor.
Güncel gelişmeleri takip etmediklerini (yüzde 57) ifade eden
öğretmenler, eğitim sisteminde eşitsizliklerin hakim olduğunu (yüzde 64)
düşünüyor. 8 yıllık eğitimi (yüzde 50) olumlu bulan öğretmenler,
okullardaki ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak mekanlar istiyor (yüzde
58).
Öğretmenlerin en çok tepki gösterdikleri konulardan biri ise velilerin
çocuklarına yeteri kadar ilgi göstermemesi. Öğretmenlerin yüzde 75'i
velilerin çocuklarına ilgi göstermediğini belirtirken, yüzde 65'i de
velilerin öğretmenlerle gereken işbirliğini yapmadığını kaydediyor.
Öğretmenlerin yüzde 80'i öğretmen evlerinin amacına hizmet etmediği
görüşünde. Anket sonucunu yorumlayan Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet
Gündoğdu, öğretmenlerin memnuniyet düzeylerinin tüm sorularda yüzde
40'ın altında olmasının kaygı verici olduğunu söyledi. Eğitim Bir-Sen
Bursa Şube Başkanı Aydın Kılıç ise, yaklaşık bir yılda tamamladıkları
çalışma ile eğitimin fotoğrafını çektiklerini belirtiyor.
Ürteptici Sınav Sonuçları
Türkiye'deki 2003-2004 eğitim-öğretim dönemi Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS)
ve Liselere Giriş Sınavı (LGS) sonuçları ilginç istatistikler ortaya
koydu. ÖSS'de, geçtiğimiz yıl 26 bin 448 öğrenci sıfır puan alırken bu
yıl sayı 32 bin 177'ye ulaşmıştı. LGS'de durum daha da vahimdi.
Geçtiğimiz yıl 40 bin 586 öğrenci sıfır puan alırken bu yıl tam 64 bin
598 öğrenci sıfır almıştı. Peki sorun sadece sıfır alan öğrencilerle mi
sınırlı? Elbette değil. Sınava girenlerin yaptıkları net soru sayıları
da eğitim açısından önemli bir gösterge. Son iki yılın, çözülen net
sorularla ilgili sonuçları da eğitimdeki vahim durumu özetler nitelikte.
* LGS
sonuçlarına göre başarı notları: Fenden 2, matematikten 1, Türkçe ve
sosyalden 3,
* ÖSS sonuçlarına
göre başarı notları: Fenden 1, matematikten 1.8, Türkçeden 4.3,
sosyalden 2,6. Bu sonuçlar açıkça, ilk ve ortaöğretim sisteminin tüm
alanlardan bütünlemeye kaldığını ifade etmektedir.
Kaynak: Altinoluk
dergisi, 09/2004
|